{ "title": "Helicobacter Pylori", "image": "https://www.mide.gen.tr/images/Helicobacter-Pylori(1).jpg", "date": "21.01.2024 06:22:55", "author": "Veda", "article": [ { "article": "Helicobacter pylori, mide ve çevresine yerleşen, kronik mide hastalıklarının oluşmasına neden olan bir bakteri türüdür. Mide ülseri. Gastrit, mide kanseri ve benzeri rahatsızlıklar bu bakteriden dolayı ortaya çıkabilmektedir. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok daha sık görülen bu bakteriyi çoğu kişi bünyesinde barındırmaktadır ancak bakterinin bulunduğu kişilerin %80'i bakteriye karşı bağışıklık kazandıklarından dolayı bakteriyi taşıyan herkes mide hastalıklarına yakalanmazlar.

Bu bakteri ilk keşfedildiği dönemlerde Campylobacter familyasına dahil edilmişken daha sonraları yapılan gözlemler sonucunda Campylobacter ailesine değil Helicobacter grubuna dahil olduğu anlaşılmıştır. Çoğu kişide bakterinin yarattığı belirtiler kazanılan bağışıklıktan dolayı gözlemlenemiyor olmasına rağmen göz ardı edilemeyecek sayıdaki kişilerde de önemli hastalıklara sebep olmaktadır. Genellikle mideyi etkilediğinden dolayı bu bakterinin vücutta var olduğunu gösteren belirtiler; iştah kesilmesi, mide bulantısı, az yemek yense dahi doyma hissi, kansızlık, kusma şeklinde sıralanabilir. Kişinin bu bakterinin kendisinde olup olmadığını anlaması neredeyse imkânsız olduğundan çeşitli tıbbi testlerden geçmesi gerekir. Bu testler dışkı ya da nefes yoluyla, kan testi ya da mideden alınan doku parçasının kontrolü ile gerçekleştirilebilmektedir fakat tüm bu yöntemlerde dahi bir yanılma payı vardır.

Helicobacter pylori, spiral şeklini andıran, 3 mikrometre uzunluğunda, 0.5 mikro metre kalınlığında, mikroaerofilik bir bakteri türüdür. Oksijenli solunum yaparak varlığını sürdürür ancak yoğun oksijenin olduğu ortamlarda barınamaz. Bu yüzden ancak oksijenin daha zor bulunabildiği ortamlarda rahatça yaşayıp, çoğalabilir. Midede barınabilmesinin en önemli sebeplerinden biri budur fakat midede yiyecekleri yakmak için üretilen asit bu bakteriye de zarar verecek düzeyde olmasına rağmen helicobacter pylori ürettiği bazik özellikli amonyak sayesinde kendisini mide asidinin vereceği zararlardan korumuş olur.

Helicobacter pylori, gastrit, mide ülseri ve hatta mide kanseri gibi hastalıkların baş sebebi olmasına rağmen henüz tam anlamıyla bu bakteriyi önlemenin bir yolu bulunamamıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan ilaç ve aşı testlerinde gelişmeler kaydedilse de bu testler henüz insanlar üzerinde yeni uygulanmaya başlanmıştır.

Bu bakteri keşfedilene kadar mide hastalıklarının sadece sigara, alkol, asitli içecekler ve çeşitli yiyeceklerden kaynaklandığı düşünüldüğünden bu maddelerin tüketimi kesilerek hasta tedavi edilmeye çalışılıyordu fakat bu hastalıklara sebep olan asıl nedenin helicobacter pylori olduğu keşfedildikten sonra tüketilen içeriklere dikkat edilmesinin dışında antibiyotik ağırlıklı ilaç tedavisi de uygulanmaya başlanmıştır. Bu şekilde özellikle mide ülseri hastalığında mukozaya zarar veren bakteri kısa süre içerisinde kontrol altına alınarak tekrar oluşması büyük ölçüde önlenebilir hale gelmiştir. Ayrıca Helicobacter pylorinin oluşumunu tamamen önleyebilecek bir aşı türünün üzerinde de çalışmalar devam etmektedir.

Ekonomi ve hijyen koşullarının iyi olmadığı bölgelerde ve ülkelerde çok daha sık rastlanan bu bakteri kronik mide ülserine sebep olabileceği gibi mide kanserinin oluşumundaki en etkili sebeplerden biri olarak kabul edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde %10 civarında bir grupta rastlanan bu bakteriye gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde %80 oranında rastlanmaktadır. 1982 yılındaki Barry Marshall ve Robin Warren tarafından gerçekleştirilen keşfine kadar mide hastalıklarında nedenin aslında ne olduğunun anlaşılmamasına sebep olan bu bakteri oral yoldan yani ağız aracılığıyla vücuda giriş yapar.
" } ] }