{
    "title": "Ülseratif Kolit",
    "image": "https://www.mide.gen.tr/images/ulseratif-kolit.jpg",
    "date": "18.01.2024 23:24:59",
    "author": "Sanaç",
    "article": [
        {
            "article": "<div><b>Ülseratif kolit,</b> kalın bağırsakta gelişen iltihaplı bir hastalıktır. Bu rahatsızlık sadece kalın bağırsağı etkiler. Kalın bağırsakta ülserlerin gelişmesine ve kanamaya neden olur. Rahatsızlığın kesin olarak sebebi bilinmemektedir. Fakat genetik yatkınlığı bulunan kişilerin kalın bağırsağında olan bazı mikroorganizmaların ya da yiyeceklerle alınan bazı maddelere vücudun bağışıklık sisteminin tepkili yanıt vermesiyle ortaya çıkar. Bunun da sebebi henüz bilinmemektedir.</div><div><br></div><div><b>Ülseratif kolit belirtileri nelerdir?</b></div><div><br></div><div>Rahatsızlığın belirtileri arasında kanlı ve mukuslu ishal görülmesi belirgindir. Hastalarda dışkılama sayısı gün içinde 1-2 defa olacağı gibi, şiddetine bağlı olarak 15-20 defada olabilir. Bunun yanında hastalarda erken yorulma, kan kaybından dolayı halsizlik ve çarpıntı olur. Nadiren hastalarda eklem, göz, cilt ve karaciğer sorunları gelişebilir.</div><div><br></div><div><b>Ülseratif kolit hangi hastalıklarla karışır?</b></div><div><br></div><div>Bağırsaklarda kanamaya sebep olan her hastalık, ülseratif kolit belirtileri ile karışır. Hastalıkların ilk belirtilerinde, kalın bağırsağın ülserli hastalıklarıyla karışabilir. Ayrıca Crohn hastalığında da ülseratif kolit ile karıştırılabilir. Crohn hastalığı sindirim sistemiyle birlikte kalın bağırsakları tutabilir. İleri yaştaki kişilerde dışkıda kan ve mukus olması ülseratif kolit varlığını düşündürebilir.</div><div><br></div><div><b>Ülseratif kolit nasıl tedavi edilir?</b></div><div><br></div><div>Bu rahatsızlık ilaç tedavisi uygulanarak kontrol altına alınabilir. Fakat ilaç tedavisi yapılarak, hastalık tam olarak yok edilemez. İlaç tedavisiyle ülseratif kolit tedavisi nadir olarak bitirilebilir. Bu rahatsızlık yaşam boyu hastaları etkisi altına alır. Genellikle alevlenme ve sakinleşme dönemleriyle yaşanır. Bu yüzden ilaç tedavisi yaşam boyu devam ettirilmelidir. Uzun zaman hastada iyilik halinin devam etmesi halinde, ilaçların kesilmesi gündeme gelebilir. Buna doktorla hastanın birlikte karar vermesi gerekir.</div><div><br></div><div><b>Tedavide kullanılan ilaçlar:</b> Tedavi sırasında aminsalisilik asit bileşikleri, kortizon ile immün sistem düzenleyici ilaçlar kullanılmaktadır. Ülseratif kolit kontrol altına alınamazsa, infliximab ve Siklosporin kullanılabilir. Kullanılan ilaçların yan etkileri yüzünden doktor denetiminde kullanılması gerekir.</div><div><br></div><div><b>Ülseratif kolit cerrahi yolla tedavi edilebilir mi?</b></div><div><br></div><div>Bu rahatsızlık sadece kalın bağırsakları tuttuğundan, kalın bağırsağın alınmasıyla tedavi edilebilir. Fakat cerrahi müdahalede kalın bağırsağın tamamının çıkarılması gerekir. Bu yöntemin bazı sorunlara neden olabileceği dikkate alınarak, hastanın yeterince aydınlatılması gerekir. Cerrahi uygulamaya karar vermek için, uygulanan tedaviden sonuç alınamaması, ilaçların yan etkilerinin kontrol altına alınamaması, bağırsaklarda delinme veya kanser riskinin oluşması yeterlidir. Hastaların ilaç tedavisini istememesi ya da cerrahi tedaviyi uygulamak istemesi halinde de bu yöntem uygulanabilir.</div><div><br></div><div><b>Ülseratif kolit hastaları nelere dikkat etmelidir?</b></div><div><br></div><div>Bu rahatsızlığı olan hastalar en fazla hamile kalıp kalamayacaklarını merak ederler. Ancak buna engel olacak bir durum bulunmamaktadır. Hamileliğin hastalığın kontrol altına alındığı zamanda olması daha uygun olur. Aktif rahatsızlıkta hamilelikte düşük ve erken doğum riski gelişebilir. Hastalar hamilelikleri süresince ilaç tedavisine devam edebilir. Ancak yan etkisi olan ilaçlar doktora danışılarak kullanılmalıdır.</div><div><br></div><div>Hastalarda ülseratif kolit olması bağırsak kanseri gelişme riskini arttıran bir etkendir. Hastalığın uzun sürmesi ve şiddetli olması halinde bu risk daha fazla olur. Ülseratif kolit rahatsızlığı 10 yıl kadar devam ettiğinde, kanser gelişimi daha fazla olur. Bu yüzden hastalar belli aralıklarla kolonoskopik takibe alınmalıdır.</div>"
        }
    ]
}