Geçmişte, mide hastalıklarına sahip bireylere oldukça sıkı ve katı diyetler önerilirdi. Ancak günümüzde önerilen diyetler, hastalar için daha az kısıtlayıcıdır. Mide hastalıkları olan bireylerin, alkol tüketiminden, yağlı ve kızartma yiyeceklerden, gazlı içeceklerden, baharatlı ve salçalı besinlerden uzak durması yeterli olmaktadır. Bu tür besinler mide çeperini tahriş edebilir ve sindirim sürecini zorlaştırabilir.

Sindirim, alınan besinlerin parçalanmasını ve vücutta çeşitli bileşenlerin serbest hale gelmesini kapsayan bir süreçtir. Besinler içeriğinde vitamin, mineral, yağ, karbonhidrat ve protein barındırır. Sindirim sürecinde bu bileşikler ayrılarak bağırsaklarda emilime hazır hale getirilir. Mide, yenilen besinlerin bağırsaktan önce kaldığı torba şeklinde bir organdır. Sindirimin yapılabilmesi için midede bazı salgılar salgılanır. Midenin rolü, sindirimin temel başlangıç olaylarının gerçekleşmesini sağlamaktır. Yani, midedeki işlemler sindirimin sorunsuz yapılmasını sağlar.

Mide hastalıklarında beslenmede, mide mukozasını tahriş edebilecek besinlerden ve içeceklerden, ayrıca sindirimi zor olan besinlerden uzak durulmalıdır. Bu diyet, hafif ve ılımlı diyet olarak tanımlanır. Diyet sırasında uygulanacak temel beslenme önerileri ise;

Mide hastalıklarında beslenme için uygulanan bu diyet, besinlerin basitçe hazırlanmasına ve sindirimi kolay olan yiyeceklerin seçilmesine dayanır. Sindirimdeki zorluk durumunda öğünler düzenli olarak sık ve az miktarda ayarlanmalıdır. Yiyecekler uzun çiğnenmeli, hızlı beslenmeden kaçınılmalıdır. Çiğneme, besinleri mide asitleri için hazırlayan bir etkendir. Salgıların etkisini artırmak için besinlerin küçük parçalara ayrılması, mümkünse püre gibi olacak şekilde çiğnenmesi tavsiye edilir. Direkt olarak mideyi ya da hidroklorik asit salgısını uyaran tahriş edici besinler tüketilmemelidir.

Protein içeren besinler, özellikle etler kızartılarak ve ızgara olarak tüketilirse asit ve pepsin salgısını uyarır. Bu nedenle, bu besinlerin miktarı azaltılarak, uyarıcı etkisi az olan haşlama tercih edilmelidir. Un içeren besinler tek başına bu salgıları uyarmasa da karbonhidrat içerikleri nedeniyle belli oranda asidi de pompalar. Ancak uzun süre midede sindirilmeden kaldıklarından mide çeperinde mekanik tahriş etkisi gösterirler. Bu açıdan un içeren besinlerin çorba ya da lapa şeklinde tüketilmesi tavsiye edilir. Mide hastalıklarında beslenme özellikle akut evrede ekmek, makarna ve unlu tatlı gibi besinler tüketilmemelidir.

Hastaların yumurtayı belli ölçüde tüketmesi gerekir. Süt ve süt ürünleri, tereyağı, peynir ve süt kreması gibi yiyecekler pek zararlı olmaz. Hafif asit salgısını uyarsalar da mide asidini belli ölçüde nötr hale getirirler. Bu nedenle akut mide hastalıkları durumunda, yani ağrılı dönemlerde bu besinlerin alınmasında sakınca yoktur.

Mide hastalıklarında beslenme içinde meyvelerin tüketimi de düzenlenmelidir. Özellikle üzüm, portakal gibi meyveler yenmemelidir. Ayrıca kahve, maden suyu ve alkollü içecekler de tüketilmemelidir. Besinler aşırı soğuk ve aşırı sıcak olmamalıdır. Özellikle midenin boş olduğu zamanlarda alkollü içecek ve sigara kullanılmamalıdır. Bozuk yiyecekler ve sindirimi güç olan besinler de yenmemelidir. Ani rahatsızlıklarda hastalar hiç katı besin yenmemelidir. Beslenmede pirinç lapası, un çorbası, yulaf ve pirinç çorbası gibi besinler olmalıdır.